5 Ağustos 2010 Perşembe

Özgürlük Üstüne

Düşünce özgürlüğü ile düşündüğünü söyleme özgürlüğünün, insanlığın düşünsel mutluluğu için (ki insanların diğer tüm mutlulukları buna bağlıdır) çok gerekli olduğunu dört ayrı nedene dayanarak ortaya koyabiliriz;
Birincisi, herhangi bir düşünce susmak zorunda bırakılırsa, bu düşünce, bizim kesin olarak bilebileceğimiz şeylere karşın, doğru olabilir. Bunu kabul etmemek yanılmaz olduğumuz sanmak olur.
İkincisi, susturulan düşünce yanlış bile olsa, bunda bir parça gerçek bulunması olanaklıdır, pek çok kez de bulunur; ve madem ki herhangi bir konuda genel olan ya da baskın olan düşünce nadiren gerçeğin tamamı olur ya da hiç bir zaman olmaz, o halde gerçeğin geriye kalan kısmının tamamlanması olasılığı ancak karşıt düşüncelerin çarpışmasındadır.
Üçüncüsü, doğruluğu belirlenmemiş düşünce yalnız doğru değil, aynı zamanda gerçeğin bütünü bile olsa, ona kuvvetle ve ciddi olarak itiraz edilmesine katlanılmadıkça ve fiilen itiraz olunmadıkça, o düşünceyi kabul edenlerin çoğunca, akla uygun nedenleri çok az anlaşılarak ve sezilerek, bir önyargı şeklinde inanılır. Sorun bu kadarla kalsa iyi, bir de dördüncü olarak, öğretinin kendi anlamı da, kaybolmak, zayıflamak ve insan karakteriyle yaşam tarzı üzerindeki hayat etkisinden yoksun kalmak tehlikesine düşer. Dogma, bütün bütün etkisiz, boşuna yer kaplayan, fakat herhangi gerçek ve yürekten duyulan bir inancın akıl ve kişisel deney yolundan gelişmesini ortadan kaldıran, salt biçimsel bir açıklama halini alır.

3 Ağustos 2010 Salı

Beğenilenler..

- İnsan düşünerek sorunları yoktan var edebilir. Düşünme özgürlüğü, yolumuza çıkacak şeytanlarla karşılaşmaya cesaret edebilmektir.
- Yaşamımı paylaşacak biri olmadan yaşama hakkının, sesimi duyacak biri olmadan düşünce özgürlüğünün ne anlamı var ki?
- Ruhi nimetlere bedeni nimetlerden çok daha fazla önem vermek gerekir. Çünkü, insan, bedeni ile değil, ruhu ile insandır.
- Benim için hazırlanmış olan yazgıya boyun eğemiyorum, en yüce bilincim bu adaletsizlikle yaralı yaşayışımı bu yeryüzündeki her türlü yaşayışın gülünç kurallarına uydurmaya yanaşmıyorum.
- Başkalarını fetheden güçlüdür, kendini fetheden bilgedir.
- Bazen birisiyle geçirdiğimiz zamanlar sona erdi diye üzülmektense, bu zaman dilimi için minnettar olmamız gerekir. Bu dünyada herşey sona erer. Bu sadece zaman meselesidir.
- Hayatta gittiğimiz yol eşsizdir. Aynı yolda elele yürüyen iki insan bile gerçekte kendi yollarında ve yalnız yürümektedir.
- Değişim sayesinde gelecek geçmişe benzemek zorunda kalmaz. Bir zamanlar savaşan ülkeler şimdi barış içinde..
- Çocuklarınızı kendi öğrendiklerinizle sınırlamayın çünkü onlar başka bir zamanda doğdular.

Ölüm üzerine

Hayat, bir bakıma ölümdür. Ölmek sadece ortadan kalkmak demek değildir. Ölmek demek,bizden başkalarının, bizden sonra var olabilmeleri için eleman hazırlama demektir. Kişi, tabii olarak tekamülünü tamamlar tamamlamaz verebileceğinin hepsini verdikten sonra yani, hayattaki hayatÎ görevini yaptıktan sonra, yerine başkası gelmek üzere ortadan çekiliyor demektir. Hayat, önce bizim hayatımız, sonra da başkalarının hayatıdır; yani, daima hayattır. Şu halde, aslında, ölüm denen şey yoktur ve ölümden korkmanın bir anlamı da yoktur. Fakat, buna rağmen, yok olacağımız bir günün geleceğinden bütün insanlar korkarlar. Çünkü, ölümü hayat olarak kabullenemezler.